Spiker
Ölenle ölünmez (miş) derler, kayıplarıma bakıyorum ve kaybedenlere…
Bir spikerin cenazesinde karısının ve kızının gözlerini gördüm, zor belki ama acılarını hissettim, içim acıdı. Neden ölüme üzülürüz? belki de bir gün ölebileceğimiz fikri aklımıza takılır. Bir bakarız ki aslında ağladığımız kendimizdir.
Birde daha ölenle paylaşacağımız şeylerin olması veya olmaması…
İnsanoğlu işte, sevdiklerinin ölümlerinde bile aslında kendi yaslarını tutuyorlar. “ama! Ama! Hani beraber yaşlanacaktık? Neden gittin? Ben yapacağım şimdi?
İşte asıl soru geldi: Ben ne yapacağım şimdi?...
Bir spikerin cenazesinde karısının ve kızının gözlerini gördüm, zor belki ama acılarını hissettim, içim acıdı. Neden ölüme üzülürüz? belki de bir gün ölebileceğimiz fikri aklımıza takılır. Bir bakarız ki aslında ağladığımız kendimizdir.
Birde daha ölenle paylaşacağımız şeylerin olması veya olmaması…
İnsanoğlu işte, sevdiklerinin ölümlerinde bile aslında kendi yaslarını tutuyorlar. “ama! Ama! Hani beraber yaşlanacaktık? Neden gittin? Ben yapacağım şimdi?
İşte asıl soru geldi: Ben ne yapacağım şimdi?...
7 Comments:
doğru söylüyorsun... ölümün ardından bile bencilliğimiz ön plana çıkıyor... onu bir daha göremeyeceğimiz için ağlıyoruz da.. bu nedenin altında bile.. yine kendi duygularımız yatıyor.. belki ölen mutlu.. belki ölen isteyerek öldü.. olmazzzz.. olamaz bu... neden intihar edenleri geri döndürmeye uğraşıyoruz ki.. ölüm onun kararıydı ama?? neden onun isteğine karşı geliyoruz? kendimiz için.. herşey kendimiz için.. benciliz.. herşeyde olduğu gibi.. bir arkadaşım diyor ki... ölmeeee
yeter ki yaşa? neden? kendini dşünüyor çünkü!
ben sana demiştim.. kimse kimseyi (çocuğu hariç) canından fazla sevemez!!!
içimi karartınız be
O zaman, en büyük güdü olan yaşama güdüsünü yenip bir başkası için hayatını veren insanları ( ki sadece insanlar değil, canlıları ) tamamen “yok” sayıyorsun.
Evet insanlar iki nedenle diğer insanı “kendisinden çok sever”;
Birincisi yaşamanın kendisine verilmiş en büyük hediye olduğunun bilincinde olanlar, bu yaşam hediyesini “kendisinden daha çok sevdiği” varlığa hediye edebilir. Bu, elindeki en büyük ve geri dönüşü, tekrarı, tamiri imkansız hazineyi bir başkasına vermekle eşdeğer değil midir?
İkincisi ise, karşısındakini “kendisinden çok seven” insan onun nefesinin buğusunu hissetmediği bir hayatı yaşamaktansa bir "tercih" yapıp kendini onun yerine ölüme gönderebilir.
Her iki durumda da aslında yaşamını verme sebebi diğer insan değil midir? Evet bu tip insanlar yok denecek kadar az ama yok değil.
Yoksa bu kadar sönen hayat ne içindi?
Bu arada,
yaşam
sadece
ölümle
verilmez.
Adanır da…
kaç kez gerçekten ağladık ki...
hiç canınızdan çok sevdiğiniz birini kaybettinizmi ki bu kadar kolay anlatıyorsunuz ölümü, öleni...
canım dediğiniz biri öldümü hayatınızda
hiç dedinizmi ne olur bu bir kabus olsun uyanmak istiyorum dediniz mi
sadece sadece nefesini duymak istiyorrum varlığını hissetmek paylaşımmış yada paylaşmak istediğniz şeylerin vrlığından söz ediyorsunuz bu kadar basit olamaz ölümü bu kadar yalın ifadelerle anlatmak mümkün değil kaybetmemişsiniz belli
“Evet, haklısınız, aslında yine kendi çektiğiniz acıdan bahsediyorsunuz.
Gidenden değil.”
Tabî ki çektiğimiz acı kendi acımız
Gidip de gelen var mı ki ölen için ağlayalım
acı çekip çekmediğini bilmiyoruz ki ölenin
Kim bilir beklide o daha mutlu belki de tahmin bile edemiyeceğimiz kadar acı çekiyordur
bilseydik eğer gerçekten ölen içinde acı çekebilirdik
anlatmak istediğim ölümün ve çekilen acının bencilce ve basit olmadığı
Ölümden ne bekliyorsun?
Sadece zamansız ölmek istemiyorum
Ölüm tarihimi belirlemek isterdim..
hayatta tek gerçek ölüm er yada geç öleceğiz
ölümün gerçekliğini algılayanlar ölümü basit olarak görürler
tıptı sizin gibi…
1)hayattaki amaçların ne önemi var ki zaten öleceksin ulaşmış ya da ulaşmamış olmak neyi değiştirir ölüm gerçeğini mi? önemli olan anı yaşamak amaçmış kariyermiş hedeflermiş dünyevi şeyler bunlar gelip geçici. diyelim ki hepsini gerçekleştirdin eee sonra ne olacak ?
2)Darwin in dediği gibi “Faydalı değişiklikler oluşmadığı sürece doğal seleksiyon hiçbir şey yapamaz…..”
3-4)Ölümsüz olmak mı?
5)Yakın zaman da tanıdığımı kaybettim bebeğini dünyaya getirirken fazla kan kaybı ve tansiyonunun yükselmesi nedeniyle 1 hafta yoğun bakımda kaldı ve daha sonra da öldü.. Dünyaya yeni gözlerini açan çocuğunun kokusunu duyamadan hissetmeden gitmek ya geri de kalan annenin ne demek olduğunu hiçbir zaman hissedemiyecek yarım bi çocuk… ve diğer çocuğunun annesi için söyledikleri,feryadı halen kulaklarımda çınlıyor, işte zamansız ölüm …………(bu ölümde kendi acısına ağlamıyor insan bencil olamıyor )
6)Her gece düşünürüm ölümü. Bir gün benim de kapımı çalacak önemli olan kapıyı geride bıraktıklarımı düşünmeden açmak…
Yorum Gönder
<< Home